Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Sayfa 1,2...

Gece, şiddetini kesmeyen yağmurun sesi, güneşin doğuşuyla birlikte yerini kuşların neşeli cıvıltılarına bırakmıştı. Gökkuşağının o güzel görüntüsü, ağaçların yapraklarında ki yağmur damlalarıyla tam bir uyum içerisindeydi. Baharın getirdiği umut ve doğayı mutlu eden güneş ışıkları, bembeyaz duvarları olan küçük ama huzur dolu bir odanın penceresinden içeriye girmekteydi.
Odada tek başına bir masaya oturmuş,önundeki kağıda durmadan bir seyler karalayan bir adam vardı.Acaba kime yazıyordu,soluk bile almadan o yazdıklarını?Aklınıza ilk olarak ailesine ya da sevıgılısıne yazabileceği gelse de,aslında o kendıne yazıyordu o yazdıklarını..Son yıllarda hayatı öyle kötü geçiyordu ki artık isyan etmeye başlamıstı ve söyleyemedıklerını kağıtlara döker olmustu.Kağıtlar her geçen gün artsa da,onun içinde var olup bitenler kadar ağır değildi.Canını acıtan bu duyguları kağıtlara dökmek onu bir nebze olsun rahatlatıyordu.Umudunu yitirmemişti fakat umutsuzluğun denizine de cok yakşlaşmıştı bu son zamanlarda.Dınledığı aşk sarkılarına farklı bedenler ekleyip,hayaller kurmak...Belki de mutluluğun sadece o şarkılarda olduğunu düşünmek.Ruhunu teslim alan bu duygulardan kurtulmak ıstıyordu ama bu onun için hiç kolay değildi.Çunku uzun zamandır hissetmediği bir duyguyu,kendı bedenınde bambaşka birine karşı hissetmeye başlamıstı.Sanırım bunun adı da aşktı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder