Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Serkan Ergezer

Bu yazıyı gercekten içimden geldiği için yazıyorum.Bir adam düşünün her şeye olumlu bakan,daima cevresındekı ınsanların iyiliklerini dusunen ve asla pes etmeyen..Bir adam düşünün,kendi zor zamanlarında bıle dostlarına tavsıyeler veren,sıkılmadan onların dertlerini dinleyen,yol gösteren...Kısacası adam gibi adamdır Serkan Ergezer.Belki bırlıkte cok zamanımız olmadı ama hayatımda tanıdığım en pozitif insandır kendısı.Evet cok zaman gecıremedık fakat onunla olduğum her anda yeni bir şeyler öğrendım ondan.Düşünceleriyle,içtenliğiyle ve bana gösterdiği samimiyetiyle hayatımda önemli yer edindi.İkimizde mutluluğu kovalayıp durduk aylardır.Sanırım o aradığı seyı şu gunlerde buldu.Gercekten onun adına cok sevındım ve emınım pişmanlık duymayacaktır.Herzaman iyiki olmuş diyeceğine tüm kalbimle inanıyorum.Umarım onun bu ilişkisi, güzel günlerin en güzel habercisi olur.İyiki hayatımdasın kardesım benım..

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Sayfa 1,2...

Gece, şiddetini kesmeyen yağmurun sesi, güneşin doğuşuyla birlikte yerini kuşların neşeli cıvıltılarına bırakmıştı. Gökkuşağının o güzel görüntüsü, ağaçların yapraklarında ki yağmur damlalarıyla tam bir uyum içerisindeydi. Baharın getirdiği umut ve doğayı mutlu eden güneş ışıkları, bembeyaz duvarları olan küçük ama huzur dolu bir odanın penceresinden içeriye girmekteydi.
Odada tek başına bir masaya oturmuş,önundeki kağıda durmadan bir seyler karalayan bir adam vardı.Acaba kime yazıyordu,soluk bile almadan o yazdıklarını?Aklınıza ilk olarak ailesine ya da sevıgılısıne yazabileceği gelse de,aslında o kendıne yazıyordu o yazdıklarını..Son yıllarda hayatı öyle kötü geçiyordu ki artık isyan etmeye başlamıstı ve söyleyemedıklerını kağıtlara döker olmustu.Kağıtlar her geçen gün artsa da,onun içinde var olup bitenler kadar ağır değildi.Canını acıtan bu duyguları kağıtlara dökmek onu bir nebze olsun rahatlatıyordu.Umudunu yitirmemişti fakat umutsuzluğun denizine de cok yakşlaşmıştı bu son zamanlarda.Dınledığı aşk sarkılarına farklı bedenler ekleyip,hayaller kurmak...Belki de mutluluğun sadece o şarkılarda olduğunu düşünmek.Ruhunu teslim alan bu duygulardan kurtulmak ıstıyordu ama bu onun için hiç kolay değildi.Çunku uzun zamandır hissetmediği bir duyguyu,kendı bedenınde bambaşka birine karşı hissetmeye başlamıstı.Sanırım bunun adı da aşktı...

11 Mayıs 2010 Salı

Kaybolmak

Her şeyi denedim ama olmadı,olmuyor..Pes etmek bana yakışmasın
ama sanırım başka bir çare yok.Mutlu olmak,sensiz olmak derken
arasında bir anda kaybolmak.İşte öyle bir kayboluyorum ki ben, benliğimden eser kalmıyor,dengesizleşiveriyorum hiç olmadık zamanlarda.Aslında öyle birileri yok hayatımda ama bazen ihtimaller çıkıveriyor karşıma.Bir şeyler hissetmek istiyorum fakat emin olamıyorum ne onlardan ne de hislerimden.Adları ihtimallerden öteye gitmıyor.Bense kendi dengesizliğimde dans ediyorum tek başıma,müziğin sonunu bile dusunmeden.Bir tek ben değilim bunları yaşayan,vardır bana benzeyen birkaç insan.Sadece dile getirmek zordur hissedilenleri.Bu yüzden kendılerine bile itiraf etmekten kaçınır onlar.Keşke herkes mutlu olsa,nedendir tüm bu zorluklar?